Tehlike Altındaki Kuşlara Ölüm Kararı Çıktı
8 Temmuz Çarşamba günü toplanan Merkez Av Komisyonu, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan üveyik ve elmabaş patka kuş türlerinin avlanmasına izin verdi. Görevlerinden biri tehlike altındaki türleri korumak olan Merkez Av Komisyonu’nun almış olduğu bu karar, yüz binlerce doğa severin tepkisini çekti. “Yok etme, yaşat!” diyerek taleplerini dile getiren doğa severler, tehlike altındaki kuşların avlanması yönünde oy birliği ile verilen bu kararın bir an önce durdurulması ve bu tarihi hatanın düzeltilmesi için karara itiraz edeceklerini belirtti.
8 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen Merkez Av Komisyonu toplantısında, Türkiye doğası ve doğa koruma çalışmaları açısından eleştiri odağı olan kararlara imza atıldı. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Liste türleri arasında yer alan ve nesilleri dünya ölçeğinde tehlike altında olan üveyik ve elmabaş patkaların avlanmasına izin verilmesi, doğaseverler tarafından büyük tepkiyle karşılandı.
Merkez Av Komisyonu Bilimsel Verileri Görmezden Geliyor
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) verilerine göre, üveyik nüfusu son 40 senede %78, elmabaş patka nüfusu ise son 20 yılda %50 gibi çok büyük bir oranda azalmış bulunuyor. Her iki tür de dünya ölçeğinde korunması gereken türler arasında yer alıyor. Konuya dikkat çekmek ve nesli tehlike altındaki kuşların avının yasaklanması amacıyla bir araya gelen 28 kurum ve yaklaşık yüz bin doğa severin talepleri göz ardı edilerek, 2020-2021 av sezonunda, bir avcının, bir av gününde 3 üveyik Streptopelia turtur, 2 elmabaş patka Aythya ferina vurmasına izin verilmiş durumda.
Doğa Severler Anayasa’ya Aykırı Diyor
Nesli tehlike altındaki kuşlar için bir araya gelen 28 hak savunucusu kurum adına konuşan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol ve HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan birlikte yaptığı açıklamada: “Görevlerinden biri korunması gereken canlıları belirlemek olan Merkez Av Komisyonu, bilimsel verileri göz ardı ederek karar alıyor. Yayınladığımız raporlarla, tehlike altındaki kuşların niçin avlanmaması gerektiğini defalarca ortaya koyduk. Bu raporları ilgililerle paylaştık. Tüm bunlara rağmen alınan bu yanlış karar, hem Türkiye doğası, hem de Türkiye’deki doğa koruma çalışmaları açısından utanç verici. Türkiye taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 6. ve 8. maddeleri uyarınca nesli tehlike altındaki türleri korumayı taahhüt etmiştir. Anayasa’nın 90. Maddesi’ne göre imzacı olduğumuz uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir. Merkez Av Komisyonu, aldığı bu kararla tarihi bir yanlışın altına imza atmış ve Anayasaya aykırı hareket ederek nesli tehlike altındaki üveyik ve elmabaş patka kuşlarının avlanmasına izin vermiştir. Bu yanlış kararın sebeplerinden biri Merkez Av Komisyonu’nun yapısıdır. Komisyonun 21 üyesinden 9’u avcı, 1’i avlak sahibi, 1’i Atıcılık ve Avcılık Federasyonu, 1’i ise çalışma alanı belirlenmemiş bir sivil toplum kuruluşu. Yani Merkez Av Komisyonu’nun çoğunluğu avcılardan oluşuyor. Üstelik komisyona konunun uzmanı hiçbir bilim insanı dahil edilmiyor. Türkiye doğası ve doğa koruma çalışmaları için alınacak kararların doğadan yana olabilmesi için komisyonun yapısındaki bu aksaklığın giderilmesi gerekiyor. Nesli tehlike altındaki üveyik ve elmabaş patkanın koruma altına alınmasını isteyen doğa koruma kuruluşları ve bireyler olarak, kendilerini savunma imkanı olmayan canlıların sesi olduk. Yok etme, yaşat diyerek konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Alınan bu yanlış karardan ivedilikle dönülmesi için karara itiraz edeceğiz. Çünkü bir canlı türünün yok olması, doğamızın yok olmasıdır.” diyerek yaşam hakkının tüm canlılar için pazarlık edilemez en doğal hak olduğunu vurguladı.
Doğaseverlerin paylaştığı bu duyuruya, durumun vehameti açısından küçük bir ek de bizden:
Tüm dünyada silahlanma lobisi avcılık örgütleri üzerinden meşruiyet sağlamaya çalışıyor ve tamamen militarizm, kaba milliyetçilik ve şövenizm üzerinden besleniyor. Tamamı da sanki doğa aşıklarıymış gibi lanse ediliyor ama biliyoruz ki tam tersine doğanın tüketilmesini önceliyor!!!!
Bizden sonraki nesillere emanet olan canlı yaşama dokunmayın. Avcılık cinayettir tümüyle yasaklanmalıdır.