KARABAĞLAR YAYLAMIZI YAŞATALIM!
Değerli Muğlalılar, Değerli Basın,
Yıl 1671. Evliya Çelebi Muğla’ya gelir, Karabağlar Yaylası’nı gezer. Bu gezisinin ardından meşhur Seyahatnamesine düştüğü notlar şunlardır; Karabağlar yaylasının Osmanlı ülkesinde bir benzeri yoktur, ne Malatya’nın Aspuzu’su ne de Konya’nın Meram’ı ile karşılaştırılabilir, Karabağların yollarına giren kişi bir ağaç deryasında kaybolup yolunu bulamaz, bağ yollarına güneş ışığı bile giremez..
Yıl 2018. Şehrimize en yakın, en büyük yeşil alanımız olan, yoğun bitki örtüsü, bülbülleri, karatavukları, kesik ve irimleri ile üzerlerinde yaşayan canlı çeşitliliği, kendine özgü ahşap mimarisi ve kahveleri ile yerel halk ve dışarıdan gelen misafirlerimizin uğrak yeri olan Karabağlar Yaylamız aynı yayla değil. O’nu koruyamadık. Üstelik doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış olmasına rağmen kendi ellerimizle yazdığımız koruma kararına uymadık, uymuyoruz.
Neler mi yaptık, yapıyoruz. En başta Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği ‘ağaç deryası’ yok oldu. Ağaçlarımızın büyük bir kısmını kestik.
Kesik ve irimlerimizi yok edip yerlerine taş duvar ördük, tel çit çektik.
Koruma altında olan anıt ağaçlarımıza iyi bakmadık çoğunu hasta ettik.
Meşhur yayla bülbüllerimiz ötmez oldu.
Doğal toprak yapısını bozarak yaptığımız dolgularla yaylamızı kış mevsimlerinde sele teslim ettik. Bu nedenletarım ve hayvancılığı da bitirmiş olduk.
Karabağlar Yaylamızın vazgeçilmezleri koruma altındaki kahvelerimizin (Kadıkahve, Vakıf,Hacıahmet,Tozlu, Ayvalı,Berberler,Keyfoturağı, Polis, Süpüroğlu, Yenikahve, Narlı, Topallar, Sece,Kırkahve,Cihanbeğendi, Gökkıble, Kozlu)çoğu restore edilmeyi bekliyorlar.Kadıkahve’nin restoresi için çalışmalar hala hazırlık aşamasında.
Tarım ilaçları ile toprağını, kuyularında suyunu zehirledik. Toprağını ve suyunu zehirlediğimiz Karabağlar Yaylamız şu an can çekişmektedir.
Üstelik çevresindeki kontrolsüz kentleşme Karabağlar Yaylamızın doğal sit statüsünü tehdit etmektedir. Karabağlar Yaylasının doğal sit statüsü bozulan alanları da eski haline getirilmeli, bir metrekarelik bir alanı dahi doğal sit statüsü dışına çıkarılmamalıdır.
Bugün ilimizin merkez ilçesi Menteşe’de kendilerine ev sahipliği yaptığımız Muğla Çevre Platformu katılımcıları ile birlikte Karabağlar yaylamıza dair bu karanlık tabloyu değiştirebileceğimizi tekrar hatırlatmak amacı ile kaleme aldığımız bu basın açıklamasında tüm Muğlalılara, Menteşe ve Muğla Büyükşehir Belediyemize, Muğla Valiliği’ne, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, Tarım İl Müdürlüğü’ne, Kültür-Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na Üniversitemize, tekrar sesleniyoruz; Karabağlar Yaylamızı yaşatabiliriz.
Bu vesile ile birçok defalar dile getirdiğimiz üzere Muğla Büyükşehir ve Menteşe Belediyemize sesleniyoruz; daha fazla gecikmeden belediyemiz bünyesi içinde tek konusu Karabağlar yaylamız olan bir birim oluşturulsun. Diğer yetkili idari birimler ve üniversitemiz ile işbirliği içinde çalışabilecek olan bu birim ne Malatya’nın Aspuzu ne de Konya’nın Meram’ı ile karşılaştırılamayacak güzellikteki kentimizin doğal ve kültürel zenginliği, eşi benzeri olmayan Karabağlar Yaylamızı yeniden yaşatacak can suyu olsun. Karabağlar yaylamız yeniden hayat bulsun.
20-01-2018
Muğla Çevre Platformu –MUÇEP Menteşe Grubu