Hukuk devletine ve halkın vekiline sahip çıkıyoruz
Muğla Çevre Platformu, Hatay’dan TİP milletvekili seçilen Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tek adam rejiminin meclise ve yargıya talimatı ile vekilliğinin düşürülmesi girişimlerine karşı çıkacağını 03.02.24’de bir basın açıklaması ile duyurdu…
BASININ VE KAMUNUN DİKKATİNE
Anayasa Mahkemesinin ikinci kez verdiği “hak ihlali” kararına rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliği Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, kendisini tek muktedir sayan iktidar ve destekçileri tarafından düşürüldü. Tıpkı Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve Özgürlük mücadelesi veren çok sayıda milletvekillerinin dokunulmazlıkları düzmece suçlamalarla kaldırılıp rehin alındığı ve milyonlarca seçmenin iradesinin yok sayıldığı gibi. Gene onlarca belediye başkanının düzmece gerekçelerle rehin alındığı, keyfi olarak yerlerine kayyım atandığı gibi. Şimdi de Hatay halkının vekaleti düşürülerek, yalnız Hatay halkının değil tüm Türkiyelilerin iradesi yok sayılıyor.
Hatay halkı, kendini temsilen Can Atalay’ı seçti ve Can Atalay’a milletvekili mazbatası verildi. Meclis’te 28. Dönem Milletvekili Yemin Töreninde ‘Hatay Milletvekili’ olarak adı okundu, Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edildi.Hatta Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi oldu. Tüm bunlar olmamış gibi Anayasa Mahkemesinin tahliye kararları tanınmamış, hukuksuz tutukluluğuna devam edilmiştir. Üst üste yapılan yargı darbelerine, oldu-bittilere bir de meclisin müdahalesi eklendi. “Vekildiyse niye hapiste, değildiyse düşürülen ne” ikileminde hakikat ve aklın olmadığı bir durum yaşanıyor. Bu karar ile (ve önceki birçok örneği ile birlikte) Türkiye’nin anayasal bir devlet olmadığı ve yurttaşlarının anayasal güvenceden yoksun oldukları bir kez daha TBMM tarafından tescillendi. Küçük pazarlıklara alet olan Meclis, varlığının tanımlandığı Anayasayı yok sayarak büyük bir kayıpla meşruluğunu dayanaksız bırakma tuzağına düştü.
Birçok ülkede yüzyıllar önce “herkesin hukuk önünde eşit olduğu” ilkesi hayata geçirilirken, zaman zaman diktatör özentilerinin yargı üzerinde baskı kurarak, keyfi uygulamaları yürürlüğe sokarak, halkın üzerinde karabasan gibi çöken dikta rejimlerinin bir benzeri bugün ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Hukukun üstünlüğünün değil, güçlünün hukukunun geçerli olduğu bir yaşamı bizlere dayatıyorlar.
CAN ATALAY’ın da dikkat çektiği şu hususu herkesin bilmesinde yarar var;
ANAYASA YOKSA ANAYASA UYGULANMIYORSA KİMSENİN HUKUKİ GÜVENLİĞİ YOKTUR!
HUKUK YOKSA KİMSENİN MAL VE CAN GÜVENLİĞİ YOKTUR.
Bu hukuksuz kararın alınmasında payı olanlara, kararın altına imza atanlara sesleniyoruz:
Anayasal haklarını gasp ettiğiniz, özgürlüğünü çaldığınız, vekilliğini elinden aldığınız birçokları gibi Can Atalay’la birlikte birinci yıldönümü yaklaşan depremin mağduru olan Hatay Halkının da iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz.
Mecliste okunarak işleme giren karar, hukuki değil siyasidir. Hukuku ve demokrasiyi katleden, kara bir leke olarak tarihimize geçen bu kararı kabul etmiyoruz!
TBMM’de okunan karar yok hükmündedir.
Can Atalay hala halkın vekilidir.
Hukuk devletine ve halkın vekiline sahip çıkıyoruz.
Soma Faciası, Ermenek Maden Katliamı, Adana Öğrenci Yurdu yangını, Çorlu tren katliamı gibi Türkiye’deki birçok toplumsal davanın avukatlığını yapmış, doğa, çevre, insan hakları savunucusu olan Can Atalay’ın karar sonrası dediği gibi “onlar BİTTİ dedi diye görevimizi yapmaktan geri mi duracağız?”
HAYIR!!!
Aynen yaşamı, yaşam alanlarımızı savunduğumuz sapasağlam irade ve bilinçle demokratik haklarımız için mücadeleden geri durmayacağız!
MUÇEP – Muğla Çevre Platformu 03.02.2024
Duyurunun basılabilir formatı (PDF) için lütfen: https://mucep.org/wp-content/uploads/2024/02/basinduyurusu-MUCEP-Can_Atalay_icin_basin_aciklamasi.pdf
