Sözünü Tutmayan TBMM’yi Protesto Ediyoruz

0

Termik santrallere doğaya, çevreye, insan sağlığına verdikleri zararı 2022 Temmuzuna kadar sürdürme imkanı sağlayan, çevre muafiyetlerinin süresini bir kez daha uzatan yasa kabul edildi. Anayasaya aykırılığına, TBMM’nin daha birkaç ay önce süreyi uzatmama konusundaki kararına ve hatta cumhurbaşkanının, termik santrallerdeki baca gazı filtreleme sistemlerinin mutlak suretle yapılması, yapılmadığı takdirde ceza verilmesi, gerekirse de kapatılması için talimat verdiğine dair paylaşılan haberlere rağmen, TBMM sözünü tutmadı; iktidar ittifakının evet oyları, muhalefet milletvekillerinin çoğunun oylamaya katılmamasıyla, teklif kabul edildi.

Bu yasa teklifinin kabul edilmesi, kimlere ne yarar sağladığı, sorumlusunun kim olduğu da dahil olmak üzere, kamuoyunda çeşitli yönleriyle yeterince tartışıldı. Bu tartışmaları tekrarlamak istemiyoruz. Ancak, Muğla ile ilgili somut durum konusunda, kamuoyunun bilgilendirilmesini de gerekli görüyoruz.

Muğla üç termik santral barındıran, yöre insanının, hepimizin havasının, suyunun, toprağının, ormanlarının birkaç sermayedarın kârı uğruna hoyratça kirletildiği, yok edildiği bir coğrafya.  Daha bir ay önce, Milas ve Yatağan’ın köylüleri, yaşadıklarını, santralleri besleyen kömür ocaklarının günden güne yok ettiği, artık  kaybetmeye tahammüllerinin kalmadığı sağlıklarını, topraklarını, zeytinliklerini, sularını, ormanlarını, çocuklarının geleceğini, köylerinin durumunu anlatmak için TBMM’deydiler.

Meclis’te görüşmeyi bile kabul etmeyen AKP ve MHP’ye dertlerini anlatamadılar belki ama, yanlarında olduklarını söyleyip, sorunların takipçisi olacakları sözünü veren muhalefet partilerinden vekillere inanmak istiyorlardı, bu inanca ihtiyaçları vardı. Ancak, kabul edilerek Meclis’ten geçen yasanın oylamasında, o sözleri veren vekillerin hemen hiçbirinin oylamaya katılmamış olması, sorunların gerçek sahibinin ve çözümün adresinin kendileri olduğunu gösterdi. Meclise getiren, kabulü için oy verenlerin daha çok sorumlu oldukları teklifin kabul edilmesinin ortaya koyduğu sonuç, iktidar mı daha suçlu, muhalefet mi, tartışmasından daha önemli! Üstünde durulması gereken, yasanın kabulünün sonuçlarını bütün Türkiye gibi Muğlalıların da 2,5 yıl daha yaşamak, bununla mücadele etmek zorunda olduğu gerçeğidir.

Onlar için bu 2,5 yıllık süre, sıradan bir 2,5 yıllık bir zaman değil, geçmişlerinin, geçimlerinin, geleceklerinin acımasızca yok edileceği, her geçen gün hayatlarından, yaşama haklarından, sağlıklarından kaybedecekleri, bunu somut olarak her gün yaşayacakları bir zaman dilimi olacaktır.

Bilimsel araştırmalar, Muğla’daki santrallerin çalışmasının yarattığı kirliliğin, her yıl yaklaşık 280 insanımızın erken ölümüne yol açtığını ortaya koyuyor. Bu yasanın kabulüyle santrallere verilen ek süre, bu ölümlerin umursanmadığını gösteriyor; insanlarımızın ölmeye devam etmesine onay vermek anlamına geliyor.

Muğla Çevre  Platformu olarak, ister iktidar ve destekçisi parti, ister muhalefet partileri olsun, ekolojik yıkıma, yaşam alanlarımızın yok edilmesine katkısı olan her siyasi tutumu, her somut davranışı protesto ediyor, Sayın Cumhurbaşkanı’nı sözünü tutarak yasayı onaylamamaya davet ediyoruz.

İnsanımızın sağlığını, yaşama, barınma ve geçinme hakkını, ortak varlığımız doğayı yok eden, gezegenimizin yok olmasına yol açacak iklim krizine katkıda bulunan termik santraller ve kömür madenciliğine karşı mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.

Muğla Çevre Platformu, 26.11.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir