MUÇEP DATÇA MEVZİ İMAR PLANLARINA KARŞI
MUÇEP DATÇA, MEVZİ İMAR PLANLARINA KARŞI HAREKETE GEÇTİ:
Son birkaç yıldır, Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle Mevcut İmar Planı yerine belirli parseller için mevzi imar planları – plan tadilatı uygulamaları çoğaltılmaya başlandı. Mevcut imar planları üzerinde yapılan bu tadilatlarla, kimi parsellerin sahipleri adeta kayırılmakta, kamunun kaynakları haksız olarak bu parsel sahiplerine akıtılmakta ve bir nevi talan ekonomisi canlandırılmakta.
Datça MUÇEP Meclisi, Kızlan Billurkent karşısı ve Karaincir’de adrese teslim plan tadilatları yoluyla bu parseller önünde Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izin verilen uygulamalara karşı olduklarına dair bir basın açıklaması yaptı.
02.02.24 Cuma günü basın açıklaması öncesi, MUÇEP – Muğla Çevre Platformu gönüllüleri, yerel halkla birlikte, Belediye ve Kaymakamlığa şikayet dilekçeleri verdiler ve Kızlan ile Karaincir’deki kaçak inşaatların önünde, hukuksuz olarak sürdürülen bu inşaatların bir an önce durdurulması ve yıkılması çağrısında bulundular.
Açıklama yapan MUÇEP gönüllüleri, imar planı tadilatları ile hem iktidara yakın arsa sahiplerine kamu kaynaklarının haksız olarak aktarılması ve hem de mevcut imar planlarının bütünlüğünün bozulması nedeniyle kent yaşamında büyük hukuksuzluklar yaşandığına dikkat çekti. Aynı zamanda Datça’nın tamamının Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğunun da unutulmaması gerektiğini, bu gelişigüzel imar uygulamaları ile Datça’nın kısa bir süre içinde gelecek kuşaklara miras bırakılması için korunduğu söylenen o doğal ve kültürel özelliklerinin kalmayacağını da ifade etti.
MUÇEPliler Belediye ve Kaymakamlığa verdikleri dilekçelerde
“Biri Billur Kent karşısında, diğeri Karaincir’de olmak üzere Datça’da iki imar faciası, kaçak inşaat tüm yargı kararlarına, Belediyenin mühürlemesine, basında çıkan onca habere ve Tüm Datça’lıların tepkilerine rağmen hala devam ediyor. En üst organlardan başlayarak hızla yayılmaya başlayan yasa tanımazlıklara öykünürcesine hepimize gözdağı veriyorlar. Zorbalığı kabullenmemizi, boyun eğmemizi bekliyorlar.
Elbette Datça halkı olarak buna sessiz kalmayacağız, boyun eğmeyeceğiz. Ancak Kaymakamlığınızdan, Belediyeden, Cumhuriyet Savcılığından ve tüm diğer yetkili kurumlardan da, daha aktif olmalarını ve tüm yetkilerini kullanmalarını beklemek en doğal hakkımızdır.
Her iki yerdeki durumun ortak özellikleri;
- Her ikisinin de hukuksuz imar süreçlerine göre oluşmuş, başlamış ve devam ediyor olmaları,
- Her ikisindeki hukuksuzluğun yargı tarafından da belirlenip, karara bağlanmış ve iptal edilmiş olması,
- Her iki yerde de Belediye tarafından inşaatların durdurulması ve mühürlenmesi,
- Her iki yerde de mühre rağmen, göz göre göre suç işlenmesi ve inşaatların devam etmesidir .
Bu mühre sahip çıkmak, bu aleni kanun tanımazlığı ve bu zorbalığı durdurmak başta Kaymakamlığınız olmak üzere kamu kurumlarının sorumluluğu ve görevi değil midir?
Datça halen doğal yapısını, kıyılarını, ormanlarını, tarihi değerlerini kısaca müştereklerini ve ekolojik dengesini önemli ölçüde koruyan nadir yerlerdendir. Bu nedenle rantiyelerin her türlü yöntemle, istediklerine ulaşma yönünde hedeflerindeki bir yarımadadır. Bu ve benzeri durumlara göz yumulduğu sürece, benzerlerinin katlanarak oluşacağı ve adım adım tüm Datça’yı keyfiliğin egemen olduğu bir yere dönüştüreceği aşikar değil midir?
Kaymakamlığınızı göreve çağırıyoruz.
Ne istiyoruz:
- Yukarıda belirttiğimiz gibi Kaymakamlığınızın aktif olmasını ve kararlı bir irade ortaya koymasını istiyoruz.
- Bir an önce suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz, Savcılığın açık ve aleni işlenen suç karşısında resen hareket etmesini, suçüstü yapmasını talep ediyoruz.
- Her iki inşaatında çepe çevre şeritlerle emniyete alınması, birçok noktasına duyuru asılması, gece ve gündüz kolluk kuvveti konması ve mührü ihlal eden herkesin belgelemesini istiyoruz.
- Kısaca kamu adına yapılmış mühre sahip çıkmasını istiyoruz.
Saygılarımızla…
Basın Açıklamaları:
MUÇEP Datça tarafından yapılan Basın Açıklamasında bu mevzi imar planları ile yapılan inşaatların yargı yoluyla durdurulmuş olmasına rağmen inşaat sahiplerinin inşaatlara halen devam ettiklerini, bunun bir zorbalık, bir suç olduğunu söylediler. Açıklamada:
“Ancak inşaat durmadı. İnşaat sahibi mührü söktü ve inşaata hala devam ediyor. Bu bir zorbalık, bu bir suç. Bu suç, bile isteye yetkili idarelerin görevlendirmesi gereken kolluk güçlerinin görevini yapmaması nedeniyle, hepimizin gözü önünde işleniyor.
Hem Belediyeden, hem de Kaymakamlıktan bu zorbalığa geçit verilmemesini, bu yasadışı, kaçak inşaatların yıkılmasını talep ettik. Takipçisi olacağız.”
dediler. Bu zorbalıklara boyun eğmeyeceklerini, Datça’nın talana açılmasına seyirci kalmayacaklarını da ifade ederek basın açıklamalarına son verdiler:.