Bugün (18.10.22) Yeniköy-Kemerköy Elektrik üretim ve ticaret A.Ş.’ninrehabilite etmesi gereken maden ruhsatlı alanlara kurmak istediği GES (Güneş Enerji Santrali) için HKT (Halkın Katılımı Toplantısı) yapıldı.
Toplantıya yalnızca iki köy (Pinar ve Dereköy) davet edildi, bu projeden etkilenecek olan biz İkizköylüler ve diğer çevre köylere toplantı yapılacağı bilgisi verilmedi. Dernek olarak da köyümüzün derneği içinde olmak üzere santrale daha yakın olan dernekler değil de Fethiye gibi daha uzak bölgedeki dernekler davet edildi. Toplantıdan önce ÇED başvuru dosyasını inceledik, dosyada birçok usulsüzlük ve hata olduğunu; bu toplantının yapılmasının bile hukuka aykırı ve gayrimeşru olacağını gördük. Bu hukuksuz toplantıya karşı çıkmak ve toplantının neden usulsüz olduğunu açıklamak için farklı dernekler ve vatandaşlarımız ile toplantı salonuna gittik. Toplantının yapıldığı alanın da usulsüz ve olması gerektiği gibi olmadığını gördük. Mekanın dar olması sebebiyle dışarıda kalan birçok vatandaşla birlikte içeride olanlardan da arka kısımda kalan insanların görüntü ve sese yeterince ulaşamaması bile usule uygun olmadığının somut kanıtlarındandı. Çevre ve şehircilik Bakanlığı’ndan yetkililer toplantıyı açar açmaz, komşu İkizköy’de yaşayan bir genç olan Esra Işık; öne atılarak ÇED başvuru dosyasının, HKT sırasında halka anlatılması gereken bu projenin olumlu ve olumsuz yönleri ile ilgili bilginin ÇED raporu çıktığında raporda yazılacağını söylediğini ve bunun usulsüz olduğunu dile getirdi. Bu toplantının amacının şirketin reklamını yapmasını sağlamak yerine halkın doğru ve bilimsel olarak bilgilenmesi ve görüşleriyle sürece katılması olduğunu hatırlattı. Bununla ilgili yetkililerin düzgün bir açıklama yapmaması üzerine de “Önce santral ve madene ÇED yapın” pankartını açarak, yıllardır yöre halkı olarak santralin ve kömür madeninin yıkıcı etkileri altında yaşadıklarını, halâ daha yaşamaya devam ettiklerini, halkı bu denli etkileyen ve bu projeden 6 kat büyük olan santral ve madene ÇED yapılması gerekirken yapılmadığını, bunun da büyük bir çelişki ve ikiyüzlülük olduğunu dile getirdi. Yıllardır yenilenebilir enerjiye geçilmesi gerektiğini söylediklerini ve kömür madeni ve santralle baş etmeye çalıştıklarını ifade eden Işık, bu projeyi daha uzun seneler santrali çalıştırabilmek için tasarladıklarını, hem halkı zehirlemeye ve kömür çıkarmak için doğayı talan etmeye devam edip hem de çevreci ve doğa dostu görünmeye çalıştıklarını söyledi. Bu konuda orada bulunan avukatlar ve diğer vatandaşlardan da destek geldi ve bu toplantının usulsüzlük nedeniyle yapılamayacağı söylendi.
Tartışmaların ve seslerin yükseldiği salonda toplantı yapılmadı, tutanağa geçmesi istendiğinde ise tutanakta halkın bilgi almak istemediği yönünde asılsız ve suç niteliğinde bir açıklama yapıldığı görüldü. Yeniköy ve Kemerköy termik santrali için iki ayrı HKT yapılması gerektiğinden diğer toplantı saati vatandaşlar tarafından beklendi. O sırada toplantı salonu dışarıya aktarıldı. Toplantı açılışında yine yöre sakinlerinden Esra Işık, öne çıkarak niyetlerinin çatışmak olmadığını, yalnızca bu toplantının usulsüzlük nedenlerini anlatıp yapılmaması gerektiğini vurgulamak olduğunu söyledi. Yazdıkları dilekçede bulunan gerekçeleri halkın önünde sıralayarak görevliye verdi ve tutanaklara geçmesini talep ettiğini söyledi. Bu toplantıya başlanıp devam edileceği takdirde alanı terk edeceklerini söyledi. Devam etmeye çalışmaları üzerine diğer vatandaşlar, bir önceki küçük toplantı salonu koşullarının da uygun olmadığını, toplantı salonu dışarıya açık havaya taşındığında da uygun koşullar altında toplantı yapılmadığını dile getirdi. Bilakis halk aşağıya dizilmiş sandalyelere oturtulmuş, Çevre Şehircilik Bakanlığı görevlileri ve proje sahibi YK enerji şirketi yetkilileri yüksek bir basamakta ve hiyerarşik bir düzende duruyorlardı. Bu düzenin bile bu toplantının usulüne uygun olmadığını söyleyerek bazı vatandaşlar tüm hukuksuzluklara rağmen halâ yapılmaya çalışılan toplantı alanını terk etti.
HKT Toplantısına YK Enerjinin Genel Müdürünün de katıldı. Ayrıca şirket toplantıya servis araçları ile işçileri ve ortamı gerecek kışkırtacak kişiler getirdiği toplantı arasında kumanya dağıttığı görüldü.
Toplantıya katılan İkizköylüler ve dostlarının toplantıda dile getirdikleri itirazlar ve gerekçeleri:
1- Yönetmelik, madencilik faaliyetleri ile bozulan alanların doğaya yeniden kazandırılması Yönetmeliğidir.
GES madencilik faaliyeti midir?
Dosya GES Çed sürecine dayanak başvuru dosyasıdır. Madencilik faaliyetleri nedeniyle bozulan alanın 25 yıl sonra doğaya kazandırılması tümüyle mevzuata aykırıdır. Dosya yanıltıcıdır. Yanıltıcı bir dosyaya dayanarak bilgi verilmesini kabul etmiyoruz. O nedenle toplantının yapılması mümkün değildir.
2- Dosyanın teknik olmayan özetinde doğaya kazandırmanın proje ömrü tamamlandıktan sonra yapılacağı belirtilmektedir. Raporda, projenin faydalı ve ekonomik ömrü belirtilmiştir.
GES'lerin 40-50 yıla kadar kullanılabildiği.belirtilmektedir:
"Ancak ortalama tahminler, kurulumun gerçek hizmet ömrünün 40-50 yıl kadar uzun olabileceğini göstermektedir, santralin maden özelleştirme süresi ile çakıştığı nasıl söylenebilmektedir."
Raporda belirtilen 25 yıl özelleştirme ile verilen süre ile çakıştırma gözetilerek belirlenmiştir ve yanıltıcıdır. Bu yanıltıcı bilgiyle düzenlenmiş bir başvuru dosyasının iade edilmesi, bu toplantının yapılmaması gerektiği halde, Toplantı'nın yapılması görevin kötüye kullanılması niteliğinde suçtur. Suça dayanarak HKT yapılamaz, Toplantı yapılmasını kabul etmiyoruz.
3- Başvuru dosyasında,
ÇED Raporunun hazırlanması sürecinde; planlanan projenin çevreye olabilecek olumlu ya da
olumsuz etkilerinin belirlenmesi, olumsuz yöndeki etkilerinin önlenmesi ya da çevreye zarar
vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemler ile seçilen yer ve teknoloji alternatifleri göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılacaktır. Söz konusu değerlendirmeler ve projenin uygulamasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar ÇED Raporunda detaylı olarak anlatılacaktır, denilmektedir.
Bu ifadelerin yer aldığı bir rapora dayanarak ÇED sürecinde HKT düzenlenemez.
ÇED Yönetmeliği'nin tanımları içeren 4. maddesinde, Halk: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile Türkiye’de ikamet eden yabancıları,
HKT, Halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı: ÇED sürecinin başlangıcından sonuna kadar, halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere paydaş katılım planında detayları belirlenen her türlü etkinliği, (broşür, tanıtıcı film, resmi duyuru, toplantı, bilgilendirme ofisi ve benzeri),yani,projenin çevreye, çevrede yaşayanlara etkilerinin anlatılması olarak tanımlanmıştır. HKT'nin yapılma sebebi, yörede yaşayan halkın proje hakkında bilgilenmesi ise, çevreye etkilerin ÇED Raporu'nda yer alacağı belirtildiğinde, bu toplantı projenin etkileri konusunda hiçbir bilgi vermemekte sadece yanıltıcı, biçimsel olarak toplantının yapıldığını söylemekten ibarettir ve tümüyle anlamsız, yanıltıcı işleve sahiptir.
ÇED sürecinde, yöre halkının görüş bildirmesi gerekliliğine uygun olmayan, hatta ÇED sürecini anlamsız tümüyle göstermelik hale düşüren rapora dayanarak Toplantı yapılması mevzuata aykırı ve gayrimeşrudur; böyle bir toplantı yapılamaz.