Endüstriyel Plantasyon mu, Ormanların Özelleştirilmesi mi?
Gün geçmiyor ki orman kesimiyle ilgili bir haber duymayalım. Gösterilen gerekçe endüstriyel plantasyon.
Sadece Muğla’da son bir kaç ay içinde Fethiye’de Koruköy ve Üzümlü, Gökova’da taşkesik, ve Milas’da Beçin ormanlarının endüstriyel plantasyon için kesilme, ormancıların deyimiyle traşlanma girişimleri oldu. Bu alanların bir kısmında yörede yaşayan halkın ve çevreci örgütlerin girişimleriyle kesimler durdurulurken, bir kısmında ormanlar kesildi. Bu kesimlerle ilgili bilgi almak ve durdurmak için yapılan girişimlere verilen cevaplar genellikle odun üretimi ihtiyacını karşılamak ve ormanı gençleştirmek için yapılan rutin ve teknik bir uygulama biçimindedir. Endüstriyel plantasyon (ağaçlandırma) doğal ormanların dışında uygun yerlerde ve uygun tekniklerle yapıldığında odun ihtiyacını ve sanayinin odun hammaddesi talebini karşılamak için gerekli görülse de, önceki yıllarla karşılaştırıldığında endüstriyel plantasyon adı altında yapılan kesimlerin hızlandığı ve genellikle orman içlerinde boşluklu alanlarda ya da doğal ormanlar kesilerek yapıldığı görülmektedir. Bu uygulamanın önünü daha da açacak ve özel şirketlerce yapılan bir işkolu haline getirecek hukuki düzenlemelerin de hızla yapıldığına tanık olunmaktadır. Buna neden olarak nüfus artışı, toplam endüstriyel odun arz açığı, sanayinin artan odun talebi, Eski Sovyetlerden yapılan uygun fiyatlı odun ithalatının azalması, Türk Lirasının değer kaybı dolayısı ile ithalatın pahalanması gösterilmektedir. Oysa konunun uzmanları Türkiye’nin odun ihtiyacının yurtiçinden hali hazırda karşılanabilir düzeyde olduğunu ya da çok az ithalat gerektirdiğini belirtmektedirler (1). OGM’nin stratejik planlarına yansıyan bazı ifadelere bakıldığında asıl amacın yurtiçi ihtiyacın karşılanmasından öte ihracat olduğu görülmektedir.
Solfosol’de yayınlanan yazının devamı için >>
https://solfasol.tv/endustriyel-plantasyon-mu-ormanlarin-ozellestirilm/