Üç senede arkadaşı olmaz mı insanın
Mebuse Tekay – T24.com.tr
sınırda neler oluyor, yazınının tamamı için ==> lütfen dokunun…
….
…Amine ile tanışıyorum: “Ülkemde durumumuz iyiydi ama savaş her şeyi yere çaldı. Annemin ısrarıyla üniversite okuyayım diye buraya geldim. Ama Almanya’ya gitmek istiyorum. Bugün Birleşmiş Milletler temsilcisi geldi, konuştuk. Bütün dünya bizi izliyor bir çözüm bulacaklar elbet”. Üstümüzde uçan helikopteri gösteriyor: “Bak Merkel de dolaşıp denetliyor. Konuşup açacaklar sınırları, ne yapacaklar açmayıp.”
“Madem burada okula gidiyorsun kal işte, neden gitmeye çalışıyorsun” diye soruyorum. “Üç yıl oldu hâlâ vatandaşlık alamadım. Almanya bir yıl kalana vatandaşlık veriyormuş o yüzden gitmek istiyorum. Daha da önemlisi ne biliyor musun? Burada insan yerine koymuyorlar bizi. Hiç arkadaşım yok. Üç senede arkadaşı olmaz mı insanın? Sürekli aşağılıyorlar, ne işiniz var burada, gidin kendi ülkenize bizim hakkımızı yiyorsunuz, diyorlar. Kimse sormuyor, buraya neden geldin diye. Ben durup dururken mi geldim? Savaşı biz mi çıkardık? Neden kimse düşünmüyor bunların burada ne işi var, neden geldiler diye? Benim evimi kim dağıttı? Kim evini bırakıp gitmek ister, mecbur kaldık işte.”
Söyleyecek tek kelime bulamadan sarılıyorum ona. Göz yaşları boynuma akıyor.
Milyonlarca Affan ve Amine’ye ne olacak?
Ya ölen Mehmetler, Bayramlar, Ali’ler…
İnsanlık öldü mü?
Yine de umut var diyor içimdeki fısıltı. Doyran Köyü’nde onlarca araç vardı farklı illerden. Mültecilere yemek taşıyan, onlarla dayanışmak için organize olan insanlar var. Ve işçileri hatırlıyorum. Edirne’ye gittiğim arkadaşım ve ben sendika avukatıyız. Çorlu şubesinden aradılar Edirne’ye giderken uğrayın diye. İşçiler evlerindeki battaniyeleri yıkayıp tek tek poşetlere koyup getirmişler, mültecilere götürelim diye. Ve binlerce Yunanlı kendi hükümetlerinin mültecilere yaptığını protesto etmek cop yemeyi, gazlanmayı göze alıp sokaklardalar.
Her şey zıttıyla var. Bir yanımız ölürken bir yanımız umutla direniyor insan kalmaya…