Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası

0 Paylaşımlar

Bugün (16 Temmuz Çarşamba) Torba Yasaya karşı Meclis’in Dikmen kapısı önünde çeşitli ekoloji örgütlerinin bir araya gelmesiyle birlikte oluşturulan “Toprağımızı Vermiyoruz Çalışma Grubunun” basın açıklaması okunurken, TBMM Kampüsünün az ilerisinde Cemal Süreya Parkında da Toprağımızı, Zeytinimizi Vermeyeceğiz diye nöbete duran Akbelen’den İkizköy’den Milas’tan gelen yerel halkın da eylemleri sürmekteydi.

TOPRAĞIMIZI VERMİYORUZ ÇALIŞMA GRUBUNUN
16 TEMMUZ 2025 TARİHLİ BASIN BÜLTENİ
ANKARA TBMM DİKMEN KAPISI ÖNÜ

Dikmen kapısı önünde Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaşam savunucuları oldukça kalabalıktı. Basın Açıklaması öncesi Açıklamayı okuyan Raziye Yıldırım ve Nursel Çakır alanda bir yoklama aldı: Zonguldak’tan, Erçiş’ten, Uşak’tan, Tekirdağ, Çanakkale, Muğla, Kütahya, Diyarbakır, Kırşehir, İstanbul, Eskişehir, Dersim, Denizli, Aydın ve Ankara’dan, Karadeniz’in ve Akdeniz’in Doğusundan Batısından yüzlerce katılımcı vardı. Dikmen kapısı önünde CHP, DEM Parti, TİP ve diğer muhalefet partilerinden de temsilciler bulunmaktaydı.

Toprağımızı Vermiyoruz Çalışma Grubu adına konuşmacılar, basın açıklamalarında torba yasa önerisine karşı itirazlarını dillendirdiler. Çalıma Grubu, bugünkü programlarını da basınla paylaştılar. Çalışma Ekibinin yaptığı programa göre saat 10.00’da yapılan basın açıklaması sonrası önce katılımcılara da söz verilerek yerellerin problemleri de konuşuldu. Daha sonra ekiplerin bir kısmı Meclise girerek, meclisteki partileri ve vekilleri ziyaret edecek, torba yasa önerisinin geçmemesi ve daha önce geçirilen iklim yasasının da geri çektirilmesi için vekillerle görüşme yapacaklar.

Kalanlar ise Aşağı Ayrancı’da Cemal Süreyya Parkında nöbete duran Akbelen köylülerini ziyarete gitti.
Dikmen Kapısı önünde yapılan Basın Açıklamasının tam metni şöyleydi:

HALK OLARAK BURADAYIZ

İktidarın bir ay önce Meclis’e getirdiği torba yasanın içinde ormanlarımız, korunan alanlarımız, meralarımız, zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, su varlıklarımız var. Bu torbayı olduğu gibi şirketlere vermeye niyetliler.
Bu torbanın içinde işgal var.
Bu torba yüzünden köylü olanlarımız topraklarından olacak. Tarımı bırakmak, göç etmek zorunda kalacak.
Bu torbanın içinde açlık var, susuzluk var, yoksulluk var.
Su fakiri bir ülkeyiz. Kuraklık kapıda. Bu torba yasa ile çeşmeden akacak, tarlayı sulayacak su kalmayacak.
Köylü kentli ayırmadan su hakkımız, gıdaya ulaşım hakkımız gasp edilecek. Yoksullaşacağız.
Bu torbanın içinde havası, suyu, toprağı, çamı, zeytini, buğdayı, çayı, fındığı, kurdu, kuşu ile doğanın yok oluşu var.
Ormanlarımız, zeytinliklerimiz, meralarımız, tarım alanlarımız madenlerin ölüm çukurlarına dönüşecek. Canlılar yuvasız kalacak.
Bu torbanın içinde 86 milyon insanı bir avuç talancı için gözden çıkarmak var.
Bu torbanın içinde çocuklarımızdan çalınmak istenen bir gelecek var.
Bugün Ankara’ya bir ayda dördüncü gelişimiz. Bu torbanın içindeki kötülükleri durdurmaya geldik.
Ankara’ya, halkın Meclisine, toprağımızı, ekmeğimizi, havamızı, suyumuzu, çocuklarımızı, geleceğimizi, doğayı korumaya geldik.
Biz halk olarak kendi topraklarımızda yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Kötülüğe ve açgözlülüğe geçit vermeyeceğiz.
İktidar ve muhalefet diye ayırmadan tüm milletvekillerini de tüm güçleri ile bu yasaya karşı durmaya çağırıyoruz!
Bu halkın vekili olduğunuzu unutmayın, İşgal Yasasını Durdurun!

HEP BİRLİKTE HAYKIRALIM: TOPRAĞIMIZI VERMİYORUZ!

Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası

Cemal Süreya Park’ta Açlık Grevi
Cemal Süreya Parkı da hayli kalabalık ve hareketliydi. Orada da Muğla’lı köylülere desteğe gelen vekiller, parti temsilcileri ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da desteğe gelmişti. Saat 11.00 gibi başlayan köylü kürsüsünde farklı yerlerden gelen köylüler, çiftçiler maden yasa tasarısını neden istemediklerine dair açıklamalar yaptı. İkizköy’den Esra Işık, Ayişe Günay ve Nejla Işık yaptıkları konuşmada köylülerin seslerinin duyulmadığını, açlık grevine başladıklarını açıkladılar!