Sizin Hiç Deniziniz Çalındı mı?
Biz Fethiyeliler’in neredeyse bütün denizleri çalındı. Hem de bakanlığın himayesi altındaki bir şirket tarafından, hem de kendini “çevrenin korunma ve kullanma dengesinin gözetilmesi” ibaresi ile tanıtan Muçev Şirketi tarafından.
Önce Ölüdeniz’imizi aldılar, üstünde sadece duş ve tuvalet olan doğal sit alanının kumsalına kadar bina diktiler.
Sonra Fethiye yarım adasının koylarına el attılar, Boncuklu, Samanlık, Kuleli’yi kapattılar. Denizimizi, kumsalımızı taşla, kumla doldurdular, bizlere ait olan koylara parasız giremezsiniz dediler.
Kuş cennetimizi, Göcek iskelemizi, Göcek koylarımızı hep bizim için bizden çaldılar. Binalar diktiler, telle çevirdiler, parasız olmaz dediler.
Sonra can çekişen Fethiye Körfezi’ne, “çevremizi doğamızı korumak için” 300 kapasiteli dev marina yapmak istediler.
Şirketimize bunlar da yetmedi. Şimdi son koyumuz Karataş Plajı’na el atmak istiyorlar. Üzerine binalar dikilmeye başladı bile halka yasak pandemi günlerinde.
Aman demeye kalmadı, duyduk ki Göcek’in en ünlü adası Yassıca Ada’yı da isterlermiş. Yapılacak proje bile internette dolaşmaya başlamış. Günübirlik teknelerin rotasındaki, her yıl on binlerce insanın gittiği ada, gene bizim için bize yasaklanacakmış. Üzerine parası olanların keyif sürebileceği Maldivler havası ekilecekmiş.
Çok değil on, on beş sene önce elimizi kolumuzu sallayarak gittiğimiz, denizine girdiğimiz, piknik yaptığımız bütün koyların kapıları parasız açılamaz oldu. Üzerine yapılan kaçak yapılaşmalar kısa bir sürede yasal oldu. Çevreyi koruyacağız nidaları ile gelenlerin hırslı ellerinde doğamız, denizimiz heba oldu.
Ama, ne sözümüz bitti söyleyecek, ne de enerjimiz. Denizlerimizin kapısı herkese parasız açık olana, sit alanlarımızı eski haline getirene kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.
Gelin siz de bize destek olun. Denizimizi, dağımızı, ağacımızı, geleceğimizi korumak için birlikte çalışalım. Yazılarımızı paylaşın, etrafınızdakilere anlatın, hazırladığımız dilekçeleri dağıtın… Sesimize ses olun!
MUÇEP Fethiye
1 thought on “Sizin Hiç Deniziniz Çalındı mı?”