Okluk Koyundaki Yazlık Saray

0
Şamil Tuncay Beştoy – MUÇEP Bilim Komisyonu Üyesi

Biz ‘büyük bir devlet konukevi’nden korkarken, sadece karanın değil, sahilin de talan edileceğini öğrendik:

316 Sayfalık Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu Ve İskele Projesi “PROJE TANITIM DOSYASI” açıklandı.

PDF Dosyasının sonundaki, 2. 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI ONAYLANMADAN UYGULAMAYA GEÇİLEMEZ.” ifadesi ne anlama geliyor?

http://eced.csb.gov.tr/ced/jsp/ek1/16608#

https://mucep.org/wp-content/uploads/2017/04/Marmaris-PTD-Son.pdf

Okluk Koyu – Derleme

KOORDİNAT: 36°55’1.05″ N – 28°9’54.97″ E

HARİTA NUMARASI: 311

DEĞİRMEN BÜKÜ: 36°55’51”N – 28°09’51”E

Sazan Burnu ile İnce Burun arasında, Zeytinli Ada’nın güneyine 2 mil giren Gökova Körfezi’nin en büyük koyudur. Girintileri çıkıntıları, birbirinden güzel ve korunaklı koyları, çam ağaçlarıyla kaplı tepeleri ile tekneleri kucaklar.

Zeytin Ada’dan içlere doğru seyrederken sancağımızdaki kıyıdaki yakın koylar size “Hoş geldiniz” der. Bunların doğuya uzanan burunlarına ve döküntülerine dikkat ederek, yer varsa kum zemine demir atıp batıya koltuk alabiliriz.

Değirmen Bükü içinde güzel ve korunaklı koylar;

HIRSIZ KOYU: 36°55’24”K – 28°09’33”D

Girişteki batı koylarının hemen arkasında, ağzı güneye bakan mükemmel bir koy. Güney rüzgarları dışında, tüm havalara korunaklıdır. Dibi kumdur, 6-8 metrelere demir atıp, koltuk alınır. Çamların arasındasınız. Adının neden “Hırsız” olduğunu öğrenemedik. Kalbimizi, gönlümüzü çaldığı için olmasın?

Renkler, tonları, kuş sesleri… Daha ne olsun ?.. Peki, o da olsun.

İNGİLİZ LİMANI (Çanak Koyu): 36°55’19”K – 28°09’25”D

Hırsız Koyu’nun hemen yanında batı tarafta.  O da güzellikte, Hırsız Koyu ile yarışır. Kuzeye doğru girer, batıya döner. Bizi memnun etmek için elinden geleni yapar. Girişte Sancak tarafı en uygun yerdir. 7-8 metrelere kum zemine demir atılıp, koltuk alınır. Çok ama çok korunaklı bir koydur.

Doğuya uzanan tarafta da ayni şekilde ya da alargada kalınabilir. Ancak bu kısım ve limanın kuzey kısmı birden sığlaşır.

İngiliz Limanı’nda dünya yerinden oynasa, tekneniz oynamaz. O derece korunaklıdır.

Adını da 2. Dünya Savaşı sırasında İngiliz donanmasına ait gemilerin buraya sığındığıyla ilgili rivayetten almıştır. Dışarda Alman gemilerine zarar veren İngiliz gemileri bu koyda saklanırlarmış, hatta üstlerini ağaçlarla örtüp, kamuflaj sağlarlarmış. Alman uçakları da onları göremezmiş.

OKLUK KOYU: 36°55’06” K – 28°10’09”D

Değirmen Bükü ‘nün güney doğusundaki korunaklı, doğa harikası bir koy. Türk Denizciliğinin duayenlerinden Sadun Boro kaptanın yaşamış olduğu koydur. Girişinde Okluk Burnu’nun uzantısında bulunan kayaların üstünde heykeltıraş Tankut Öktem’in yaptığı deniz kızı heykeli 1995 yılından beri koya bekçilik eder. Sadun Boro Gökova Körfezi’nde kendisine ve teknesi Kısmete gösterilen misafirperverlikten dolayı bu heykeli armağan etmiştir, kitabesini de üstüne yazmıştır.

Sadun Boro, 1965 yılında 10,5 metre boyunda “Kısmet” adlı teknesi ile Türkiye’den dünya denizlerine yelkenli ile açılan ilk Türk’tür. Seyahatte, Alman asıllı eşi Oda Boro ve kedileri Miço da vardı. Zamanın koşullarında 3 yıl süren dünya seyahatinin anıları, Türk denizcilerine yeni ufuklar açmıştır. Sadun Boro’dan sonra bir çok denizci onu örnek alarak, dünya denizlerine açılmış ve açılmaktadır. Tüm bu denizciler, seyahatlerine başlamadan önce veya sonra, ustayı Okluk Koyunda ziyarete gelirlerdi. Onun teknesi “Kısmet”, koyun içine demirli ve Sadun Boro’nun tarifi ile; “Baştan şamandırasına bağlı, kıçtan 8 numaralı çam ağacından koltuk alırdı”. Adres bu kadar basit.

1928 yılında İstanbul’da doğan Sadun Boro, yaz aylarında yine burayı merkez eder, o çok sevdiği denizleri karış karış gezer. Sadun Boro sadece gezen bir denizci değil, gezdiklerini paylaşan, başka denizcilere örnek olan rehberlik eden bir ustadır. Doğanın korunması konusunda çok çabalar göstermiştir.  Çıkardığı denizcilik yayınlarının en önemlilerinden biri, “VİRA DEMİR” adlı kılavuz kitaptır. 2015 yılında aramızdan ayrılan Boro’nun dünya denizlerini dolaştığı yelkenlisi İstanbul Haliç’te bulunan Rahmi Koç Müzesinde sergilenmektedir.

Korunaklı Okluk koyu, doğuya doğru girer. Ortaları derin olmasına karşın (12 mt.), koy sonu sığlaşır, sazlıklar vardır. Bu kısımda genellikle küçük tahta bir iskelede, balıkçı tekneleri bağlıdır.

Okluk Koyu’nun kuzeyinde çam ormanları ile kaplı bir kıyı şeridi bulunur. Buralarda 7-8 metreye demir atıp, çam ağaçlarından koltuk alınır. Ancak biri doludur hem gönüllerimiz de, hem de gerçekte. 8 numaralı çam. Bunun dışında her yere yanaşabilir, gönül rahatlığıyla kalabilirsiniz.

Koyun güney yakasında “T” iskeleleri olan iki restoran ve tesisleri bulunur. Bu iskelelerden doğudaki 20, batıdaki 30 tekne alır. Her ikisinde de tonoz olup, elektrik su bağlanır. Restoran ve marketleri ve çamaşırhaneleri bulunur. Blok buz ve gaz vardır. Çok değişik, kendi atmosferi olan şirin yerlerdir. Aile işletmeciliği ile sıcak bir atmosfere sahiptirler.

Bu restoranların arkalarında, rengarenk bahçeler, yürüyüş yolları ve çam ormanları bulunur.

Karayolu bağlantısı vardır. Buradan Marmaris 26, Dalaman Havaalanı 100 kilometre mesafededir. Araç temininde restoranlar yardımcı olur. Yakıt ihtiyacı, Marmaris’ten tankerle karşılama olanağı vardır.

Okluk Koyu’nun batısında güneye doğru uzanan Malderesi Koyu’na tekne giriş yasağı vardır.

Yerinde tesbitlerimiz, yazının başındaki linki izlediğinizde ulaşacağınız Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi “PROJE TANITIM DOSYASI”ndaki durumla neredeyse tamamen örtüşüyor.

Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkünü kullandığı dönemki web sitesinde, Okluk Koyu’ndaki konukevine dair şu bilgiler veriliyordu:

“Marmaris Okluk Koyu’nda bulunan Devlet Konuk Evi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından yaptırılmıştır.

Cumhurbaşkanı Özal döneminde sıkça kullanılan Okluk Koyu Devlet Konukevi, Dönemin BM Genel Sekreteri  Perez De Cuellar, Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitçotakis, İsveç, İtalya ve Rusya Başbakanları, Norveç ve Britanya Dışişleri Bakanları, Suudi Arabistan Kralı’nın kardeşi ve pek çok devlet adamını ağırladı.

16 dönümlük büyüleyici bir doğa dokusuna sahip Marmaris Okluk Koyu’ndaki devlet konukevi, birinci derece sit alanı olduğu için inşaat yapma olanağı bulunmamaktadır. Okluk Koyu’ndaki devlet konukevi, 230 metrekare alan üzerine oturan, tek katlı, dört yatak odası ve salonu bulunan bir bina ile koruma personelinin kalabileceği prefabrik yapıdan oluşmaktadır.

Konuk evi, 17 Temmuz 1991’de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne tahsis edildi. Arazi içinde denize doğru uzanan beton bir iskele ile tek helikopter inişine uygun bir helikopter pisti bulunmaktadır.”

Muğla Gökova Körfezi’ndeki konut, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül tarafından kullanılmadı. İnternette yer alan haberler arasında yalnızca Sezer’in konuk evini bir saatliğine ziyaret ettiği bilgisi mevcut.

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı’nın 2015 yılı bütçesine ilişkin çıkan haberlerde “Vahdettin Köşkü, Huber Köşkü, Okluk Devlet Konukevi’nde yenileme ve düzenleme çalışmaları yapılacağı” bilgisine yer verildi.

Konukevi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir kez daha gündeme geldi. Darbe girişimi esnasında Marmaris’te tatilde olan Erdoğan’la 6 saat geçiren otel sahibi Serkan Yazıcı, Posta gazetesi genel yayın yönetmeni Rıfat Ababay’a yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Posta gazetesi’nin haberinde “14 Temmuz’da Erdoğan’ın Okluk Koyu’ndaki konuta gittiğini; suikast timinin, Erdoğan ve ailesinin Okluk’ta olma ihtimali üzerine önce oraya gitmiş olabileceği; suikast timinden yakalanan askerlerden bazılarının ‘önce Okluk’a gittik’ diye ifade verdiği; suikast timinin Okluk’a gitmesinin Cumhurbaşkanı’na o gece zaman kazandırdığı” belirtildi.

Konukevinin kamuoyu gündemine son gelişi Sözcü gazetesi’nin 24 ocak 2017 tarihli haberiyle oldu.

Yeni ‘4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’ndaki adrese teslim plan değişikliği, ne öngörü ama…

Gazete haberinde “Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun yıkıldığını, yeni bir konuk evi yapılmasının planlandığını ve bu amaçla 2017 yatırım programına ödenek konulduğunu” belirtti.

Gazetenin haberinde yer verilen, Özal’ın çevre ve turizm başdanışmanı Can Pulak’ın ifadeleri şu şekilde:

“Özal döneminde benim onarttığım bu küçük kulübenin yerine büyük binalar yapılacak. Karacasöğüt, Longöz, Yediadalar, Kandilli ve Küfre koyları imara açılıyor. Buralara yeni yollar yapmak için kesilecek ağaçlar işaretlenmiş bile. Gökova son günlerini yaşıyor. O muhteşem koyların bazıları imara açılıyor, köy yolları genişleyecek diye ağaçlar kesiliyor. O mütevazı konutu da yıktılar. Bu konutu ben yaptırmıştım. ABD Başkanı’nın Camp-David modelini örnek aldık. Bekçi kulübesini mütevazı bir konut yaptık. Özal yazın burada huzurlu bir çalışma ortamı bulurdu. Mavi tura çıkan kişilerle iç içe olur, saatlerce yüzerdi. Milli değerdi. Gökova’ya kıymasınlar. Doğa katliamı olur.”

Haberde ayrıca turizm eski bakanı Bahattin Yücel’in şu ifadelerine yer verildi:

“Okluk Koyu’nda Özal’ın küçük kır evinin yerine büyük bir devlet konukevi inşasına hazırlanılıyor. 400 çalışanı olan, dev bir kompleks yapılacak. Gökova’da geri dönüşü olmayacak bir talan olacak”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir