Muğla Çevre Şenliği Kamuoyu Bildirisi, Akyaka 3.6.2018
MUĞLA ÇEVRE ŞENLİĞİ KAMUOYU BİLDİRİSİ
Değerli Muğlalılar, Değerli Türkiye ve Dünya Kamuoyu,
Doğanın parçası olduğumuzun farkında olarak, bu güzel coğrafyada yaşayan biz Muğlalılar, bugün Gökova Körfezi’nde bir araya geldik. Neşe içinde doğamıza şükran duygularımızı dile getiriyoruz. Varoluşumuzun nedeni olan toprağa, suya, bitki ve hayvanlara selam gönderiyoruz !
Her yıl olduğu gibi, gelecek hafta, dünyada bu ortak mirasın kirlenmesine, yok edilmesine dikkat çekmek için çeşitli Dünya Çevre Günü etkinlikleri gerçekleştirilecektir. Biliyoruz ki aslında doğada sınırlar yoktur; doğa korumanın milliyetinin olmadığı gibi. Dünyanın gözbebeği Gökova Körfezi, Muğla’nın eşsiz güzellikteki dağları, denizleri dünyanın ortak mirasıdır. Bu vesileyle, bugün doğamıza şükranlarımızı sunarken, ona karşı işlediğimiz suçlarla ve ihanetlerimizle de yüzleşmek, dile getirmek istiyoruz.
Kamuoyunun bildiği gibi, bizler, Muğlalılar, yaklaşık 1.5 yıldır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın doğal koruma alanlarımızı yeniden değerlendirerek betonlaşmanın önünü açmasına karşı ayaktayız. Bakanlık, bir gayrımenkul şirketine ihale ile hazırlattığı “Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu”na dayanarak doğa koruma alanlarımızın neredeyse tamamının koruma derecelerini düşürdü, ya da tamamen kaldırdı. Üstelik bu rapor, vatandaşın anayasal bilgi edinme hakkını hiçe sayarak kamuoyu ile paylaşılmadan, adeta “kozmik oda” larda kilit altına alarak hazırlatıldı.
Uluslararası sözleşmelerle korunan biyolojik çeşitliliğimizin, Özel Çevre Koruma Bölgeleri’mizin böylesine ciddiyetsiz çalışmalarla talana açılması, yalnızca biz Muğlalıları değil, tüm Türkiye’yi ve dünya kamuoyunu ilgilendirmektedir. Bu konu, Muğlalılar tarafından Avrupa Parlamentosu’nun gündemine de taşınmış ve Avrupa Parlamentosu tarafından Türkiye Hükümeti’ne mektup gönderilerek savunma istenmiştir. Bu mektuba yaklaşık bir yıldır cevap verilmemiştir.
Muğla genelinde ortaya çıkacak büyük ekolojik kırımların ilk ayağı olarak Gökova Körfezi’ndeki doğa koruma alanlarından 17 no’lu paftanın, yani Gökova ÖÇKB’nin koruma derecelerinin düşürülmesi onaylanarak yürürülüğe girmiştir. Buna bağlı olarak da ilk tahribat, Okluk Koyu’ndaki mütevazı Cumhurbaşkanlığı Konutu yıkılıp yerine, insan aklına, vicdanına sığmayan boyutlardaki bir yazlık saray inşaatı ile başlatılmıştır. Yaklaşık 50.000 ağaç kesilmiş, binlerce kamyon beton dökülmüştür. Eşsiz güzellikteki Okluk Koyu beton duvarlarla çevrilmiş, orman yolu onbinlerce ağaç kesilerek dört şeritli protokol yolu açılmıştır. Onbin m2 deniz alanı doldurularak lüks yatlar için liman yapılmaktadır.
Okluk’ta başlayan yıkım ne yazık ki henüz bir başlangıç ! Eğer bu yıkım durdurulmazsa, gelecek nesillere Cennet Muğla değil; betonlaşmış, çölleşmiş, yaşama imkanı kalmamış bir Muğla bırakacağız. Bu, yalnızca Muğlalıların değil; tüm Türkiye’nin, insanlığın ortak utancı olacaktır. Biz Muğlalılar, Türkiye ve Dünya kamuoyuna sesleniyoruz: Bu yıkıma seyirci kalmayalım, utanca ortak olmayalım. Gelin hep birlikte “dur” diyelim ! ÇŞB, bugün Muğla’da başlattığı, ama tüm Türkiye’nin doğa koruma alanlarında planladığı yıkım projesini durdursun ! Enerji politikaları termik ve nükleer santrallardan vaz geçecek şekilde yenilensin ! Maden ocaklarında ÇED süreçleri işletilsin !
Çok yakında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile tüm adaylara da sesleniyoruz: Bilesiniz ki bu yıkıma sahip çıkan bir Cumhurbaşkanını ne Muğlalılar, ne dünya kamuoyu, ne de gelecek nesiller hayırla anacaktır. Cumhurbaşkanlığı adına Okluk’ta yürütülen bu utanç verici projeye TAMAM diyeceğinize, ortak yaşam alanlarımızı yok eden yasaların halkın katılımı ile, ortak akıl oluşturarak yeniden düzenlenmesi için; doğayla dost olmayan maden, enerji, turizm projelerinin durdurulması için çalışacağınıza söz veriniz! Bize bu sözü vermeyen hiçbir Milletvekili ya da Cumhurbaşkanı adayının, açık ya da kapalı seçim meydanlarında bizlerden oy istemeye yüzü olmayacağını duyuruyoruz. Saygılarımızla.
Muğla Cennet Kalsın.
Akyaka, 3 Haziran 2018
MUĞLA ÇEVRE ŞENLİĞİ TERTİP KOMİTESİ