MUÇEP Meclis’i harekete geçmeye çağırıyor
Dalaman – Göcek arasında yüzlerce hektar ormanın yanmasının hemen ardından iklim değişikliğine, ekolojik sorunlara ve karar vericilerin politik sorumluluklarına dikkat çekmek üzere Muğla Çevre Platformu internet üzerinden 12.7.2019 tarihinde “İklim değişikliğine, orman yangınlarına ve doğa talanına karşı lütfen harekete geçin!” başlığı ile bir imza kampanyası başlatmıştı. Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerin grup başkanvekillerine yönelik yürütülen kampanya dün sonlandırıldı. Meclis tatile girmeden muhatapların dikkatini çekmek için yalnızca 6 günle sınırlı tutulan kampanyada 3647 imzaya ulaşıldı.
Toplanan imzalar dün siyasi partilerin Muğla il başkanlıkları ziyaret edilerek grup başkanvekilliklerine iletilmek üzere elden teslim edildi, ayrıca elektronik posta ile de gönderildi.
Kampanya metni şu şekilde idi:
Sayın Milletvekilleri,
İklim değişikliğine, orman yangınlarına ve doğa talanına karşı lütfen harekete geçin!
Dalaman ve Göcek arasında bir gecede yüzlerce hektar kızıl çam ormanı ile birlikte milyonlarca can yok oldu. Zarar gören ekosistemin doğal olarak yenilenmesi yüzlerce yıl alacaktır. Kaybımız ve acımız çok büyük.
Ülkemizde yaşadığımız, aslında insan odaklı “doğal” felaketlerin yaşanma sıklığı son yıllarda hızla artiyor. Bu felaketlerle baş edebilmek için varoluş nedenimiz olan doğaya hunharca saldıran politikaların derhal değiştirilmesi gerektiğini, doğa kendi dayatmaktadır.
Bu gidişin değiştirilmesi için Sayın Milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Tüm dünyanın ortak sorunu olan iklim değişikliğine ve bunda sorumluluğu olan hükumet politikalarına dikkatlerinizi çekerek, aşağıda ifade ettiğimiz yasal düzenlemelerin acilen gerçekleşmesini istiyoruz.
- Yanan orman alanları birçok kez görüldüğü gibi, birkaç yıl sonra imar izni ile konut yapımına, turistik tesislere tahsis edilerek, talana izin verilmiştir. Yanan orman alanlarının yapılaşmaya açılmasını önlemek ve ekosisteminin yenilenmesi için her türlü yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Orman yangınları ile daha etkin mücadele için, bu felakette de bir kez daha çok net bir eksiklik olarak ortaya çıktığı gibi, mutlaka gece görüş donanımı olan yangın söndürme uçak ve helikopterleri alınmalıdır.
- Hükumetin orman, kıyı ve doğal sit alanlarını sermaye aracı olarak görmesi, torba yasalar ile, doğal sit alanlarının koruma derecelerini düşürerek, imar barışı adı altında sürekli yasal düzenlemeler yapması sonucunda doğa koruma alanları hızla tahrip edilmekte, kasti orman yangınları ve kaçak yapılaşma artmaktadır. Doğayı tahrip eden bu yasal düzenlemeler derhal geri çekilmelidir.
- “Koruma kullanma dengesi” adı altında doğa koruma alanlarının kontrolsuzca kullanıma açılması dengenin hep insan kullanımı yönünde bozulmasına yol açmakta ve aşırı insan baskısı bu tür felaketlere davetiye çıkarmaktadır. Doğa koruma alanları için ekolojik taşıma kapasitesi net olarak belirlenmelidir.
- İklim değişikliğini tetikleyen fosil yakıt kullanımından derhal vazgeçilmeli, termik santrallar kapatılmalı, enerjinin verimli kullanılması için politikalar geliştirilmeli ve enerji üretiminde doğaya olumsuz etkisi en az olan enerji kaynaklarına yönelinmelidir.
- Toplum kesimlerinin en geniş katılımı ile en kısa zamanda ekolojik odaklı yeni bir anayasa hazırlanmalıdır.