19.MUÇEP Meclisi Milas’ta toplanıyor

0

Muğla Çevre Platformu’nun 19. Meclis Toplantısı   4 Temmuz Cumartesi günü Milas Meclisinin ev sahipliğinde yapılacak.

 

4 Temmuz Cumartesi Günü Muçep üyeleri  ve diğer katılımcılar , Milas’ın tehdit altındaki bölgelerini  birlikte gezerek, sahadaki problemleri ilk ağızlardan dinleyerek, birlikte  yeni bir çalışma programı çıkartılmaya çalışacaklar.
MUÇEP Milas Meclis Eş Sözcüleri Neşe Tuncer ve Fikret Çoban, İkizköy’de susuzluğu protesto eden mahalle sakinleri ile birlikte yaptığı açıklamalarda, bu toplantıya da dikkat çekti ve tüm çevre gönüllülerini, basın görevlilerini ve siyasileri şu sözlerle davet etti:

“Yaşanmakta, yaşatılmakta olan bu sürece duyarsız kalamazdık. Aktarılan sorunların yanı sıra, bölgede arkeolojik bir SİT alanı da var. Tüm bunlara rağmen, doğanın talanı acımasızca devam ediyor. Maden ‘araştırmaları’ esnasında kesilen zeytin ve ceviz ağacı sayısı binlerle ifade ediliyor. Maden canavarı her geçen gün mahalleleri, ovaları yutmaya devam ediyor. Konuştuğumuz birçok bölge sakini, İkizköy’de başlayan öfkenin giderek yaygınlaştığını ve benzer bir biçimde mağdur olan birçok yerleşimde de kendisini göstereceğini işaret ediyor. MUÇEP Milas Meclisi olarak, bütün bu ve benzeri yağmaların konuşulup, çözüm önerileri ve yol haritamızı çizmek için, Genel MUÇEP Meclis Toplantısı’na 4 Temmuz Cumartesi günü ev sahipliği yapıyoruz. Herkesi, basın görevlileri arkadaşlarımızı, tüm siyasiler ve çevre gönüllülerini Milas’taki tehdit altında olan bölgelere yapacağımız inceleme gezisine katılmaya çağırıyoruz”.

İKİZKÖY’DE NELER OLUYOR

Milas’ın İkizköy mahallesinde yaşayanlar bir kez daha susuzluk nedeni ile seslerini yükseltti
Pazartesi Günü köy meydanında toplanan köylüler adına konuşan İkizköylü bir kadın “tüm canlıların yaşama hakkı olarak su istiyoruz, kömür, maden arama istemiyoruz, dinamit sesi ve hava kirliliği de istemiyoruz” diyerek, siyasi partilerin sürekli olarak seçimler öncesinde hatırladığı “sevgili halk” olmak istemediklerini vurguladı. Yetkililerin, halk böylesine sıkıntı içindeyken de orada olmaları gerektiğini söyleyen konuşmacı, istemedikleri şeyler yüzünden cezalandırılmaları durumunda, kendilerinin de seçimlerde siyasi partileri cezalandıracaklarını ve sandığa gitmeyeceklerini ifade etti.
Evlerinde kullanacak su bulamadıkları gibi, hayvanlarına su veremeyen, tarlalarını sulayamayan İkizköylüler, artık bir “varolma mücadelesi” vermekte olduklarını ifade ettiler. Yeniköy Termik Santrali’nin soğutma depolarının dolmasından sonra köye su verilmesi nedeniyle yaşanan susuzluk, köyün tek mağduriyeti değil. Zeytincilik önemli bir gelir kaynağımız diyen vatandaşlar “köyümüzde, zeytin ağaçlarının veriminin yıldan yıla azalıyor. Kömür taşıma bandı için zeytin ağaçlarımız kesilerek yaşam alanlarımıza saldırılıyor. Yoğun hava kirliliği ve giderek artan kanser vakalarımız var” diyerek bir kez daha yaşadıklarını vurguladılar.
“Maden Canavarı Mahalleleri Ovaları Yutuyor”
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas Meclisi de İkizköy’de yapılan protestoya katılarak, eş sözcüler Neşe Tuncer ve Fikret Çoban bazı saptamalarda bulundu ve bir de çağrı yaptılar: “ Yaşanmakta, yaşatılmakta olan bu sürece duyarsız kalamazdık. Aktarılan sorunların yanı sıra, bölgede arkeolojik bir SİT alanı da var. Tüm bunlara rağmen, doğanın talanı acımasızca devam ediyor. Maden ‘araştırmaları’ esnasında kesilen zeytin ve ceviz ağacı sayısı binlerle ifade ediliyor. Maden canavarı her geçen gün mahalleleri, ovaları yutmaya devam ediyor. Konuştuğumuz birçok bölge sakini, İkizköy’de başlayan öfkenin giderek yaygınlaştığını ve benzer bir biçimde mağdur olan birçok yerleşimde de kendisini göstereceğini işaret ediyor. MUÇEP Milas Meclisi olarak, bütün bu ve benzeri yağmaların konuşulup, çözüm önerileri ve yol haritamızı çizmek için, Genel MUÇEP Meclis Toplantısı’na 4 Temmuz Cumartesi günü ev sahipliği yapıyoruz. Herkesi, basın görevlileri arkadaşlarımızı, tüm siyasiler ve çevre gönüllülerini Milas’taki tehdit altında olan bölgelere yapacağımız inceleme gezisine katılmaya çağırıyoruz”.
Vatandaşların yaptığı konuşmalarda; salgın günlerinde, hijyenin özellikle önemli olduğunun, bu nedenle insanların bilhassa ellerini defalarca ve dikkatli bir biçimde yıkamaları gerektiğinin sürekli tekrarlandığı bir dönemde, insanlarının sudan yoksun bırakılıyor olmaları, bu sıcak yaz günlerinde hayvanlarına ve geçim kaynakları olan sebze bahçelerine su veremiyor olmaları, tekrar tekrar dile getirildi.
İkizköy’ün Yakın Tarihçesi
İkizköylüler, köylerinin maden bölgesinde kalması nedeniyle doğdukları yeri terk etmek zorunda kalmışlar. Bölgede bulunan Yeniköy Termik Santralı çevreyi adeta yerle bir etmiş. Bir taraftan kullandığı kömürün çevrede yarattığı ölümcül hava kirliliği, diğer taraftan ise, santralin soğutulması için kullanılan suyun tüm bölge insanını kelimenin tam anlamıyla perişan ettiği, uzun bir zamandır dillendirilen sıkıntılar. İlk önce termik santraller özelleştirilmiş. Daha sonra, İkizköy ve bölgedeki diğer birçok yerleşimin su ihtiyacının sağlandığı su kaynakları Özelleştirme İdaresinin onayıyla Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim AŞ’ye devredilmiş. Böylece, Geyik Barajının suyunun % 75’i ve diğer sondaj kuyularından elde edilen su, şirketin “kendi malı” olmuş ve yine kendi tesislerinin soğutulması için kullanılmaya başlamış. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin ve MUSKİ’nin suyun halk için kullanılması doğrultusunda yıllardır yapmakta olduğu başvurular ise aynı merciler tarafından olumsuz cevaplanmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir