Direnişin üçüncü yılını kutlama şenliği

Datça’dan doğa ile insan ile direnişin gerekliliği ile ilgilenen pek çok farklı insan, irili-ufaklı örgütlenme bir otobüs tutmuş, Akbelen köyüne, bu görkemli direnişin üçüncü yılındaki gençliğini ve diriliğini kutlamaya gidiyoruz.

Yoldan bazı duraklarda yeni insanlar katılıyor, Akbelen’e doğru. Otobüsün içi, çoğunluğu kadın olmak üzere, Türkiye’nin dört bir tarafından gelip Datça’ya yerleşmiş Datçalılarla dolu. Yaş ortalaması oldukça yüksek ve eğer kendi rengindeyse yolcular, genellikle beyaz kafalılardan oluşuyor gibi. Otobüs halkı direnişi desteklemeye gidiyor ve bunu yapmaya son derece alışık, istekli; belli ki birlikte bir çok defa direnmek/ direnişleri desteklemek için buluşmuşlar ve herkes tanıdık neredeyse…

Çok sıcak. Yılın en sıcak günlerinden biri. Güneş tam tepede ve Akbelen yolunda bazen polis, bazen jandarma otobüsü durduruyor ve herkesin kimliklerini toplayıp bir taramadan geçiriyor, sonra yol veriyorlar. Otobüs, Akbelen’e gittiği için tam bir “terörist” otobüsü muamelesi görüyor. Güneşin altında bekletiliyor. Yoksa onlar da görüyor ki bu kadınlar, bu ak kafalılar sadece ülkelerini, topraklarını, ormanlarını korumak arayışıyla her şeyi bırakıp bu sıcak günde, dayanışmaya gidiyor. Köy yollarında sık sık, karakollar, yollarda gezen TOMA’lar ve diğer topluma/ toplumsal olaylara karşı araçlar görüyoruz. Köye yaklaşınca otobüsten indiriyorlar; yürüyerek devam ediyoruz.

Köy meydanına varıyoruz. Burası tam bir bayram yeri gibi her türlü insan birbirine karışmış, hoş geldin diyenler, öpüşenler, sarılanlar, köyün yemenili ve şalvarlı kadınları, yazlıklarından kopup gelmiş ve saçları ve tırnakları daha renkli, giysileri tam bir yazlıkçı giysisi gibi olanlar; herkes, birini kucaklıyor ve birbiriyle hasret gideriyor gibi…

“Ne mutlu, ne mutlu, bu günü de gördük, birbirimize kavuştuk ve iyi günde de, kötü günde de dayanışmamızı eksiltmedik” diyor gibiler. Çok sıcak ve kalabalık çok coşkulu. Her tarafta duvarlara pankartlar, resimler asılmış. Bu büyük boy fotoğraflar, genellikle daha önceki mücadelenin en kızgın anlarından… Sloganlar var, bazıları da genellikle Ege’nin dört bir bucağından, ta Kazdağları’ndan gelen dayanışmacıların mesajları. Meydan yerinin üzerine direkler ve iplerle geniş tenteler gerilip, gölgeler elde edilmiş. Meydana girerken aş kazanları/ yemekler hazırlanmış, acıkmış olanlara yemek ikram ediyorlar.


Akbelen ‘Geniş Merdiven’de

Akşam oluyor. Güneş artık yattı ve topluluk kendi coşkusunda erimiş gibi… Kazdağları’ndan gelen bir saz ve eşliğindeki bendir ile iki yaşlı amatör sanatçı Anadolu halkının bunca yüzyıl uğradığı felaketler karşısındaki sesini, bir sakin bir haykırış gibi duyuruyorlar. En sonda İlkay Akkaya ve Geniş Merdiven grubu geliyor ve bu harika şenlik biterken hepimiz anlıyoruz: Çıktığımız, çıkacağımız ve belki de her zaman çıkmak zorunda kalacağımız bir “geniş merdiven” var ve bu merdiven aslında bir direnişin türküsü…

Teodorakis’in yazdığı “Antonis’in türküsü”, II. Dünya Savaşı’nda bir toplama kampındaki Nazi subaya karşı, bir Yahudi tutsak ile bir komünist tutsak arasındaki dayanışmayı anlatır. Bir hiç için, hiçbir insana yaraması için değil ama eziyet etmek için taşıtılan kayalardan birini değil, ikisini birden doruğa çıkartarak, bu Nazi sapkın zulmüne meydan okuyan Antonis’in türküsü…

Aynı hiçbir işe yaramayacak olan, hatta zararlı olduğu bütün mahkeme kararlarında tescillenmiş Yatağan Santrali’ne (ekleyenin düzeltme notu: Akbelen Karadam Mahallesi, Yeniköy Termik Santralinin yakınında ve Yatağan değil Kemerköy Santrali olması gerekiyor…) linyit sağlamak için açılan madenle yaratılan bu eziyete ve insanlık dışı duruma karşı Akbelen direnişi, o “geniş merdivende” doruğa doğru, bir değil iki taş taşıyor ve besbelli ki bu direnişin türküsü de yüzyıllarca söylenecek…

Geniş merdivende tırmanmaya devam ediyor Akbelen, bil-cümle Ege halklar ıve insan olmanın yüz akını taşıyan herkes. Merdiven başını tutmuş olan iktidarın zulmüne karşı…

Bu yazı www.yesilgazete.org web sitesinden alıntılanmıştır. Yazarı Akın Atauz ‘dur… Fotoğraf Ayhan Çelik’e aittir… Yazının tamamına Akbelen: Direniş bir şenliktir – Yeşil Gazete (yesilgazete.org)  bağlantısından ulaşabilirsiniz…

Akbelen: Direniş bir şenliktir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir