5 Haziran Dünya Çevre Gününde Bodrum’da, Bodrum Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisinin  Başka Bir Bodrum Yok, Başka Bir Dünya Yok, Bodrum İçin Birlik Olalım çağrısıyla Bodrum’da yaşanan talan ve yıkımlara dikkat çekmek için beş noktada açıklama yapıldı.

Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisi tarafından yapılan açıklama;

Birleşmiş Milletler 1972 yılında Stockholm’de düzenlenen “İnsan Çevresi Konferansında” çevre sorunlarını küresel boyutta ele alarak, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) organının kurulmasına ve her yıl 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olarak belirlenmesine karar vermiştir.

2021 yılında Dünya Çevre Günü teması “Ekosistem Restorasyonu” olarak belirlenmiştir. Ekosistem restorasyonu, doğayı sömürmekten iyileştirmeye gitmek için hasarın önlenmesi, durdurulması ve tersine çevrilmesidir. Ve BM tarafından bu sene Dünya Çevre Günü’nde ormanlardan tarım arazilerine, dağların tepesinden denizin derinliklerine kadar milyarlarca hektarı canlandırma misyonu olan ‘Ekosistem Restorasyonu On Yılı’ girişimi başlatılmıştır.

Biz insanlar dünyadaki canlı nüfusunun yaklaşık binde biriyiz. Ekonomik büyümeyi, rantı merkezine alarak, doğayı da bu amaçla tüketecek, kullanacak bir kaynak olarak görerek yapılanlar sonucu, yapılan araştırmalara göre bugüne kadar dünyadaki hayvanların %83, bitkilerin ise % 50 sinin yok olmasına neden olmuşuz. Ama şimdi on yıllık bir program ve restorasyonla doğayı, ekosistemi, yaşamı kurtarmak için çalışacağız.

İklim krizi derinleşiyor, dünya ısınıyor, mevsimlerin değişiyor, tarım alanları, ormanlar yok oluyor, kuraklık yanında temiz su kaynakları kirleniyor, ekosistem tahrip oluyor, canlı türleri yok oluyor, çevre geri dönülmez şekilde kirleniyor ,yok oluyor. Bu yaşam krizi. Etkisinin bize uzak olduğunu düşündüğümüz bu olayların farklı yüzleri ile Bodrum’da da içinde yaşıyoruz.

O nedenle bugün 5 haziran Dünya çevre gününde Bodrum’un doğasını, tarihini, kültürünü yok eden, talan eden, politikaların, oldu bitti ile karar verilen plan, proje ve uygulamaların yıkıcı neticelerini, işgalleri, hukuksuzlukların bir kısmını yerinde göreceğiz.

Ülkenin her tarafında olduğu gibi Bodrum’da da yaşam alanlarına, tarihe, kültüre, doğaya yönelmiş olan sistematik yok etme ve yok sayma politikaları, son derece hızla ve sessizce alınmış merkezi kararlar ile uygulanıyor. Yerelde yaşayanların söz hakkı yok sayılıyor. Yerel yönetim ise planlama ve kararlarında katılımcılığı destekleyen yöntemleri uygulamıyor, talan ve rant politikalarına karşı pasif kalabiliyor. Sistematik bu dayatmalara karşı açılan davalar ise son derece yavaş işleyen süreçlerde uzatılıyor, kazanılan davalarda elde edilmiş hukuki sonuç ise çoktan yok edilmiş doğal, tarihi, kültürel, kentsel değerlerin karşısında işlevsiz kalıyor, dolayısıyla adalet yerini bulmuyor.

1972 yılında Stockholm deklarasyonu 1. Maddesinde “İnsanın; hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır. İnsanın bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır” olarak belirtilmiştir. TC Anayasası 56. Maddesi de “ Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” olarak belirtilmiştir.

Tüm bunları göz önünde tutarak, bizler tüm mücadele alanlarında yan yana olmak, dayanışmak , birlikte mücadele için bir aradayız ve Bodrum kamuoyunu da birlikte olmak için çağırıyoruz.

BAŞKA BİR BODRUM YOK BAŞKA BİR DÜNYA YOK

 

 

Saat 10:00 : Usuluk  

Programın ilk durağı Usuluk Koyu’ydu Ulusuk Tabiat Parkında yapılan açıklamayı Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisi Eş Sözcüsü Feyha Karslı ve Mimarlar Odası Başkanı Gamze Türk okudu;

https://www.facebook.com/mavaisanat/videos/3929185560512322  

 

 

Saat 11:00 : Cennet Koy 

Usulukt’an sonraki durak Cennet Koy idi;  “kültür varlıkları”, “tabiat varlıkları”, “3’üncü Derece Arkeolojik Sit Alanı” ve “koruma alanı” içerisinde bulunan Cengiz Holding tarafından Sahil Düzenleme, Koruma Yapıları ve Dolgu Alanı” projesi hazırlana Cennet Koy Gökburun mekiğinde açıklamayı MUÇEP Eş Sözcüsü Umay Karabaş okudu;

https://www.facebook.com/feyhakarsli/videos/10159455657353293

 

 

Saat 12.30 : Ortakent

Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Ortakent Mahallesi’nde toplam 1 milyon 102 bin 306 metrekarelik alanın imara açılarak, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılmasına karar verilen Ortakent’te yapılan açıklamayı Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisi Eş Sözcüsü Feyha Karslı okudu;

https://www.facebook.com/mavaisanat/videos/3929251807172364/ 

 

 

Saat 13.30 : Gümüşlük Arıtma

Gümüşlük’te bulunan atık su arıtma tesisinin yarattığı kiirliliğe dikkat çekmek için  Gümüşlük Forumdan Bige Karan ve Bodrum TMMOB İKK Sekreteri Levent Kalyon açıklamada bulundular;

https://www.facebook.com/feyhakarsli/videos/10159455837278293 

 

 

Saat 15:00 : Alaca Burnu

Akyarlar Mahallesi ile Turgutreis Mahallesi’ni birbirine bağlayan ve 1958 yılında açılan sahil yolunun yaklaşık 1 km.’lik bölümünün yapımı devam eden Mavi Arya isimli lüks tatil sitesi tarafından kapatılıp tesis içerisine alınmak istenen bölgede yapılan açıklamayı Kent Konseyi Çevre ve Ekoloji Meclisinden Güney Şirin okudu;

https://www.facebook.com/rezzan.sebin/videos/10159128014802412

 

Programın Cennet Koy Durağında  MUÇEP Bodrum Meclisi tarafından yapılan açıklama;

Bugün  Dünya Çevre Günü vesilesiyle Bodrum’da yan yana mücadele verenler olarak farklı noktalarda bir dizi basın açıklaması yaptık.

Birleşmiş Milletler 2021-2030 yılları arasını “Ekosistem Restorasyonunun On Yılı” olarak duyurdu ve bu bağlamda bu yılki Dünya Çevre Günü’nün teması Ekosistem Restorasyonu olarak belirlendi.

Dünya, türlerin yok oluşu ve korunması anlayışından, bütüncül olarak habitatların, ekosistemlerin korunması odağına geçeli on yıllar oldu.

Peki biz neredeyiz? Biz örneğin şu an Bodrum Cennet Koy-Gökburun mevkiinde, Bodrum’da hala doğal kalmış; doğal yapısını koruyan; bölgeye, iklime, su rejimine uygun bitki örtüsünü ve öbür canlıları barındıran; yani kendine ait ekosistem restorasyonu öğelerini yitirmemiş bir noktada, bu alanın olduğu gibi korunmasına, birilerinin özel mevduatıymış gibi peşkeş çekilmemesine dair sözümüzü yükseltmek için bulunuyoruz.

Bu, bizlerin Anayasal hakkı ve görevi olduğu kadar, korumakla yükümlü ve yetkili kurumların görevlerini yerine getirmeyişleri yüzünden bir mecburiyet de içermekte. Dolayısıyla pek iyi bir yerde değiliz.

Geçen sene Ekim ayının başında bu alanı da içeren bir doğal sit değişikliği ile, burasının da statüsü düşürüldü ve yapılaşmaya karşı korunmasız hale getirildi. Bu karara karşı hukuki mücadelemizi halihazırda yürütüyor olmakla beraber, bu kararın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş olması oldukça düşündürücü. Korumakla yükümlü genel müdürlük, korumamakta ısrar eder gibi.

Böyle bir doğal alanı yapılaşmaya maruz bırakan kararın akabinde, doğal alanları “atıl arazi” gibi görenler elbette buraya da üşüştü ve karşımızda Cengiz Holding’i bulduk.

Bu alanın önce kıyısını sonra da karasını talan etmeye hazırlanan Cengiz bakın proje dosyasında neler diyor?

– Bölgede nesli tükenmekte olan ve deniz suyunu süzüp temizleyen Pina kabukluları tespit ettik ama onları az öteye taşıyacağız orada yaşarlar. Öyle mi Cengiz?

– Bölge koruma altındaki Akdeniz foklarının beslenme ve yaşam alanlarından ama biz onları hiç rahatsız etmeyeceğiz. Nereden bildin Cengiz?

– Akdeniz’e endemik, denizin oksijen kaynağı deniz erişteleri var ama deniz dolgusunu tam onlara kadar yapacağız. Yani eriştelerin gelişip artması için ihtiyaç duyduğu alanı daraltacaksın öyle mi Cengiz?

– Yurtiçinden ve yurt dışından kum getirip plaj yapacağız.

Daha neler neler… Üstelik sözde bilim insanları da imza atmış bu dosyaya. Denize fütursuzca müdahale etmenin, onun sağlığını bozmanın sonuçlarını Marmara’da en ölümcül haliyle görüyoruz. Burada hala kendi sağlığını koruma, kendi ekosistemini restore etme kabiliyeti olan kıyılara bu şekilde göz dikmiş olmanın kötülükten başka adı yok.

Kurumlarla şirketler işbirliği içinde, doğal alanlar, ortak yaşam alanlarımız “boş arazi” gibi görülüp her gün ayrı bir yıkım ve talan projesine açılmak istenirken biz burada milyonlarca yıldır var olan kayalar gibi sapasağlam durup, korumak, yaşamı savunmak için direnmeye devam edeceğiz.

Muğla Çevre Platformu Bodrum Meclisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir