DEMOKRATİK YEREL YÖNETİM, EKOLOJİK KÜLTÜRÜN AYRILMAZ PARÇASIDIR

1

Muğla’nın doğal sit alanlarını ve biyolojik çeşitliliğini koruma çabası içinde olan Muğla Çevre Platformu, demokratik yerel yönetimleri ekolojik kültürün ayrılmaz parçası olarak görmektedir. Bizler,  halkın karar alma süreçlerine katılımını güvence altına alan demokratik, planlı ve ekolojik bir kent politikası istiyoruz. Var olduğumuz tüm alanlarda,  ekolojiyi önceleyen, bir bütün olarak emeğin ve doğanın haklarını gözeten, cinsiyetçi ve türcü olmayan  kolektif bir bilincin hakim olması  gerektiğine inanıyoruz. Bu anlamda bölgemizdeki yerel yönetimlerde katılımcı süreçlerin oluşturulmasına ve demokrasinin kalıcı kazanımlarına dönüşmesine katkı sağlamak hedeflerimiz arasındadır.

31 Martta yapılacak yerel seçimlerin, Muğla genelinde katılımcılık, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerini süslü laflar olmaktan çıkararak, bu ilkelere yaşam verecek  mekanizmaların oluşturulması için bir fırsat sağladığını düşünüyoruz.

Sağlıklı bir katılım mekanizması, yönetim planlarının oluşturulduğu sürece katılım ile başlar. Biliyoruz ki, birçok yerel yönetici seçildiklerinde yönetim planlarını kendi kişisel vizyonlarını hayata geçirmek üzere hazırlıyorlar. Bu da demokratik katılımcı yerel yönetim anlayışının daha en başında yara almasına neden oluyor. Bu nedenle katılımcılık yolunda en öncelikli çalışma, yerel seçimlerden sonra oluşacak belediye yönetimi ile  olabildiğince farklı toplum kesimlerinin birlikte ortak bir kent vizyonu oluşturmasıdır. Böylece, o kentte/ilçede/mahallede yaşayan yurttaşlar birlikte, belirledikleri hedefler için ortak çalışma zeminine kavuşabilirler.

Vizyon çalışmasından sonraki adım stratejik planların hazırlanması olmalıdır. Elbette bu da katılımcı bir süreçte gerçekleşmelidir. Kent vizyonunu belirleyen kesimler stratejik hedefler belirlenirken de sürece dahil olmalıdır.  Böylece, kentin kaynaklarının, belediyenin bütçesinin ne şekilde değerlendirileceği de yine katılımcı bir şekilde belirlenmiş olur.

Stratejik plan ve bu plana uygun bütçe çerçevesinde, belediye yönetimi tarafından eylem planları hazırlanmalı ve bu belgeler şeffaf bir şekilde halkla paylaşılmalıdır. Planların ve bütçelerin hayata geçirilme süreçlerinde de halkın örgütlü kesimlerinin izleme, denetleme, gönüllülük temelinde katkı yapmasına imkan ve teşvik sağlanmalıdır. Belediye yönetimlerinin eylem planlarının gerçekleşme durumunu güncel olarak halkla paylaştığı etkileşimli değerlendirme toplantıları yapılmalıdır. Tüm bu süreçte belediyenin stratejik planı ve bütçesi hem belediye hem de halk için ortak rehber olmalıdır.

Kent Konseyleri ve Mahalle Meclisleri katılımcı yerel yönetiminin önemli yapı taşları olabilirler. Artık Muğla’da kent konseyi kurulmamış ilçe, meclisi olmayan mahalle kalmamalıdır. Ekolojik kültürün geliştirilmesi için bu yapılar içinde Çevre Meclislerinin oluşturulması da teşvik edilmelidir.

Seçime katılacak tüm siyasi partileri ve adaylarını önerilerimizi dikkate almaya çağırıyoruz. Muğla Çevre Platformu olarak tüm ilçelerdeki yerel bileşenlerimiz ile birlikte, önerdiğimiz modelin oluşması için gayret göstereceğimizi, seçimlerden sonra da bu modelin takipçisi ve katılımcısı olacağımızı kamuoyuna ve tüm adaylarımıza duyururuz. Saygılarımızla.

Muğla Çevre Platformu

 

 

 

1 thought on “DEMOKRATİK YEREL YÖNETİM, EKOLOJİK KÜLTÜRÜN AYRILMAZ PARÇASIDIR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir